Bilinçsiz tüketici davranışları; kaynakların boşa kullanımından çevre kirliliğine, ekonomik zararlardan dönüştürülemeyen atıkların birikmesine kadar birçok olumsuz sonuç doğurur. Bu noktada çözüm sıfır atık anlayışını hayata geçirmek olabilir. Peki sıfır atık ne demektir, sıfır atık sistemi neyi amaçlar ve sıfır atık önerileri nelerdir?
Sıfır Atık Ne Demek?
Sıfır atık; ürün, ambalaj veya malzemelerin doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden bilinçli şekilde üretilmesi, tüketilmesi, yeniden kullanılması, geri dönüştürülmesini içeren bir anlayıştır. Yani sıfır atık, döngüsel bir yaklaşımla tüm kaynakların korunmasını amaçlar.
Gündelik Hayatımızda Sıfır Atık Prensiplerini Uygulamak İçin Neler Yapabiliriz?
Sıfır atık hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, "Sıfır atık nasıl yapılır?" diye merak edebilirsiniz. Gelin, gündelik hayatta bireysel olarak yapabileceklerinizi başlık başlık inceleyelim:

Yiyecek İsrafını Azaltmak İçin Hangi Pratik Adımları Atabiliriz?
Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı verilere göre ülkemizde her yıl kişi başı 93 kilogram yiyecek israf ediliyor. Dünya genelindeyse gıdanın yaklaşık üçte biri kullanılamayacak hâle gelerek ziyan oluyor. Gıdanın bu denli büyük oranda israf olması sıfır atığın önündeki en büyük engellerden! Yiyecek israfını önlemek için harekete geçerek daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunabilirsiniz. Bunun için yapabileceklerinizden bazıları şunlardır:
- Alışverişe gitmeden önce kilerinizi veya buzdolabınızı detaylı şekilde inceleyebilirsiniz. Böylece nelere ihtiyacınız olduğunu belirleyebilir, gereksiz alışverişten kaçınabilirsiniz.
- Bir hafta boyunca yiyeceğiniz her bir öğünü planlayarak yalnızca gerekli olan malzemeleri satın alabilirsiniz.
- Artan yemekleri birkaç gün içinde tüketemediğiniz durumlarda yemekleri doğru bir şekilde paketleyerek dondurucuya kaldırabilirsiniz.
- Tüm gıdaları doğru koşullarda saklamaya özen gösterebilirsiniz.
- Meyve ve sebzeleri görünüşüne göre değerlendirmemeye çalışıp alışverişinizin bir bölümünü tuhaf şekillere sahip ya da hafif berelenmiş ürünlere ayırabilirsiniz.
- Fazla olan yiyeceklerinizi sevdiklerinizle ya da komşularınızla paylaşabilirsiniz.
- Dışarıda yemek yediğinizde artan yemekleri paket yaptırarak yanınıza alabilirsiniz.
- Küçük bir bahçeniz varsa ya da balkonunuzda bitki yetiştiriyorsanız meyve, sebze artıklarını kompost hâline getirerek verimli biçimde değerlendirebilirsiniz.
Elektronik Atıkların Yönetimi Konusunda Nasıl Daha Etkili Olabiliriz?
Kullanım ömrü dolan yazıcı, telefon, bilgisayar ve çamaşır makinesi gibi elektronik aletler; pil, batarya gibi ürünler, elektronik atık kapsamına girer. Ülkemizde her yıl 600 ila 650 bin ton elektronik atık oluşuyor. Bu atıklarınsa şu anda yalnızca %5'i geri dönüşüm faaliyetlerine kazandırılabiliyor.

Elektronik atıkların içinde cıva ve kurşun gibi doğaya, dolayısıyla insan sağlığına büyük zarar verebilecek maddeler yer alır. Buna ek olarak ürünlerin içerisinde bulunan kobalt, altın ya da gümüş gibi değerli materyaller geri dönüştürüldüğü takdirde ülkemiz için büyük bir kaynak oluşturabilir. Bu noktada elektronik atıkları daha etkili yönetmek için:
- Bağlı bulunduğunuz belediyenin Çevre Koruma Şube Müdürlüğüne başvurup atık toplama noktasını öğrenebilirsiniz. Böyle bir nokta bulunmuyorsa atıkların evinizden alınmasını talep edebilirsiniz.
- Atıkların geri dönüştürülmesinde rol alan dernekler ve sivil toplum kuruluşlarıyla irtibat kurabilirsiniz.

Ambalaj Kullanımının Azaltılması ve Alternatif Ambalaj Malzemeleri Konusunda Neler Yapılabilir?
Ambalaj atıklarının azaltılması, sürdürülebilirlik ve daha yeşil bir dünya için son derece önemlidir. Bu konuda bireysel olarak daha az atık için dikkat edebileceklerinize kısaca değinelim:
- Alışverişlerinizde alternatif ambalaj malzemelerini tercih edin. Örneğin alışverişe gittiğinizde poşet satın almak yerine yanınızda bez çanta, file, evde diktiğiniz torbalar, cam kavanozlar veya saklama kutularını götürebilirsiniz. Su şişenizi yanınızda taşıyabilir, kahve alırken kendi termosunuzu kullanabilirsiniz.
- Bozulmayacak ürünleri toptan satın alarak daha az ambalaj kullanılmasına yardımcı olabilirsiniz.
- Satın aldığınız ürünlerin ambalajlarını tekrar kullanabilirsiniz.
- Yeni bir ürün almak yerine ikinci el bir ürün tercih ederek geri dönüşüme katkı sunabilirsiniz.
- Geri dönüştürülebilir malzemelerle ambalaj tasarlayan markaları tercih edebilirsiniz. Tüketicilerin bu konuda farkındalığa sahip olması markaların da kendi stratejilerini gözden geçirmelerini sağlayabilir.
Tek Kullanımlık Ürünlerin Azaltılması ve Alternatifleri Hakkında Farkındalığı Nasıl Artırabiliriz?
Tek kullanımlık ürünler genellikle bir defa kullanılan ve sonrasında geri dönüştürülemeyen ürünlerdir. Plastik bardak, tabak, çatal, kaşık, pipet gibi ürünler; tuvalet kâğıdı, ıslak mendil ve peçete gibi malzemeler tek kullanımlık ürünlere örnek verilebilir.
Tek kullanımlık ürün kullanımıyla alakalı farkındalığı artırmak için öncelikle bireysel farkındalığı geliştirmek gerekir. Tek kullanımlık ürünler yerine defalarca kullanılabilecek, dayanıklı malzemeler tercih edilebilir. Bireyler hem kendi yaşamlarına bu anlayışı yansıtabilir hem yakın çevrelerindeki kişilerin farkındalık gelişmesine katkı sunabilir.
Bunun yanı sıra konu hakkında kamuoyu oluşturmak için sosyal medyadan yararlanabilir, fikirlerinizi daha fazla insana ulaştırabilirsiniz. Gönüllü faaliyetlere katılabilir, bağlı bulunduğunuz belediyeye başvurarak birlikte etkinlikler düzenlemeyi teklif edebilirsiniz. Bilinçli işletmeleri çevrenizdeki insanlara tanıtabilir, onları bu işletmelerden alışveriş yapmaya yönlendirebilirsiniz. Eğer bir ebeveyn ya da öğretmenseniz çocuklarınızı konu hakkında detaylı olarak bilgilendirebilirsiniz.
Tüm bunlarla birlikte, sıfır atık anlayışının tam anlamıyla uygulanabilmesi için yalnızca tüketicilerin çabası yeterli değildir. Aynı zamanda üreticilerin ve yasa koyucuların da döngüyü destekleyecek hamleler yapması gerekir.
Sıfır Atık Konseptinde İşletmelerin ve Toplulukların Nasıl Bir Etkisi Olabilir?
Bireysel farkındalık ve çabalar, sıfır atığın hayata geçmesinde büyük öneme sahip olsa da tek başına yeterli değil. Toplulukların ve işletmelerin de konu hakkında harekete geçmesi dünyanın geleceği için daha büyük bir dönüşüm ve değişimin habercisi olabilir.
Örneğin Japonya'nın Kamikatsu köyü sakinleri sıfır atık konusunda tüm dünyaya örnek olan sayılı topluluklar arasında yer alıyor. Topluluk, 2003 yılından beri sıfır atık konseptine uygun bir yaşam sürüyor. Köyde takas alanları mevcut. Farklı malzemelerden oluşan atık eşyaları parçalayıp beş farklı kategoriye ayırıyorlar. Bu sayede atıklarının %80'ini geri dönüştürüyorlar. Dünyanın pek çok yerinde benzer sıfır atık toplulukları bulunuyor.
İşletmeler, atıkların oluşmasında büyük role sahip. İşletmelerin, bireysel tüketime oranla çok daha fazla atığa sebep oldukları gibi çok daha fazla geri kazanım sağlamaları da mümkün. Örneğin 67 ülkede 242 fabrikası bulunan Unilever, 2016 yılından beri bir sıfır atık şirketi olma yolunda ilerliyor. Şirket; çay atıklarından tekstil boyası üretiyor, çamur atıklarıyla solucanları besliyor. Ayrıca 2025 yılına kadar tamamen çevre dostu ambalajlamaya da geçmeyi planlıyor.
Geri Dönüşüm Süreçlerinde Karşılaşılan Zorluklar Nelerdir?
Sıfır atık politikası çevre için önemli kazanımlar sağlar. Ancak geri dönüşüm süreçlerinde belirli sorunların da ortaya çıktığını belirtmek gerekir. Karşılaşılan temel zorlukları şöyle sıralayabiliriz:

Bilgi ve Farkındalık Eksikliği
Geri dönüşüm süreçlerini sekteye uğratan en büyük etkenlerin başında tüketicilerin konuya ilişkin bilgi eksikliği gelir. Birçok tüketici; hangi malzemelerin dönüşüme kazandırılacağı, hangilerinin dönüşüme uygun olmadığı ve ayrıştırmayı nasıl yapmaları gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Bu sorunu ortadan kaldırıp geri dönüşümü artırabilmek için toplumsal bilgi ve farkındalık düzeyini yükseltecek politikaların uygulanması gerekir.
Geri Dönüşüm Kapasitelerinin Sınırlılığı
Geri dönüşüm noktalarının sınırlı ve zor ulaşılır olması birçok tüketicinin geri dönüşüm yerine çöpü tercih etmesine neden olabilir. Daha fazla ayrıştırma alanın sağlanması, dönüşümler için özel toplama kutularının artırılması geri dönüşüm oranını önemli ölçüde yükseltebilir. Ayrıca toplanan atıkların işleneceği tesislerin azlığı ve yetkin uzmanların sınırlılığı da dönüşüme ket vuran etkenler arasında sayılabilir.
Pazar Eksikliği
Tedarik zincirindeki eksiklikler ve toplamayla taşımanın zor oluşu nedeniyle geri dönüştürülmüş birçok ürünün fiyatı sıfır ürünlerin fiyatından daha pahalıya geliyor. Bu da geri kazandırılmış ürünlerin birey ve işletmeler tarafından çok daha az tercih edilmesine yol açıyor.
Tüm bu zorluklara rağmen sürdürülebilirliğin sağlanması, daha temiz bir çevrenin tesis edilmesi ve enerji tasarrufu için geri dönüşüme gereken değeri vermeli, sıfır atık için harekete geçmeliyiz. Siz de yaşamın her alanında sıfır atık politikasına uygun seçimler yapabilirsiniz. Finansal geleceğinizi ve dünyayı daha iyi bir hâle getirmek için bireysel kaynaklarınızı en iyi şekilde değerlendirmeye özen gösterebilirsiniz.
Akıllı cihazlarınıza Hayat Finans uygulamasını indirerek hiçbir evrak ya da belgeye ihtiyaç duymadan, sıfır atıkla birikim hesabınızı açtırabilirsiniz. Böylece hayallerinize bir adım daha yaklaşabilir, daha yaşanabilir bir geleceğe katkıda bulunabilirsiniz.