Hayat Finans Mobil

Türkiye'nin İlk Dijital Bankası

Sanayi devrimiyle birlikte başlayan süreç sera gazı salınımını ve dolayısıyla karbon ayak izi miktarını günden güne artırdı. Bu, küresel ısınma veya hava kirliliği gibi pek çok olumsuz durumun ortaya çıkmasında da etkili oldu. 

Temelde insan faaliyetlerinin doğaya bıraktığı izi ölçen karbon ayak izi kavramı, iklim değişikliği ve çevresel bozulmalar gibi sorunlara yönelik bir farkındalık oluşturmaya odaklanıyor. Bununla bağlantılı olarak yazımızda "Karbon ayak izi ne demektir ve nasıl hesaplanır?" gibi soruların cevaplarını arıyor, etkili bir değişim yaratabilmek için neler yapabileceğimizi inceliyoruz.

Karbon Ayak İzi Nedir ve Neden Önemlidir?

Atmosferdeki belirli gazların miktarı arttıkça yeryüzünde tutulan ısı miktarı da artar. Bu gazlar başta karbondioksit olmak üzere diazot monoksit, metan, hidroflorokarbonlar, perflorokarbonlar ve sülfür heksafloriddir. Sera gazı miktarının karbondioksit cinsinden hesaplanmasınaysa karbon ayak izi denir.

Karbon ayak izi kavramı ilk olarak 1990'lı yıllarda Mathis Wackernagel ve William Rees tarafından kullanılır. Ekolojik ayak izini ölçen bu sistem; bireyin, işletmenin ya da bir ürünün tüketmiş olduğu kaynak miktarını tanımlar. Kurumsal ya da bireysel olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetler sera gazı miktarını artırarak dünyanın ısı dengesini bozar. Bozulan ısı dengesi küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine neden olur. 

En sade hâliyle anlatmak gerekirse karbon ayak izi, yaşamımız boyunca gerçekleştirdiğimiz her bir eylemin doğaya olan etkisini ifade eder. Buna yemek yemek, ısınmak, bir yerden başka bir yere ulaşmak gibi en yaygın ve zorunlu eylemlerimiz de dâhildir.

Karbon ayak izi iki farklı kategoride incelenir:

*Doğrudan yani birincil karbon ayak izi, insanların ısınmak için kullandıkları doğal gaz veya ulaşım amacıyla kullandıkları araçlardan kaynaklanan karbon ayak izidir. Aracınızda kullandığınız yakıtın cinsi veya kat ettiğiniz yol, sera etkisine neden olur.

*Dolaylı yani ikincil karbon ayak izi, tükettiğimiz her türlü ürünün üretiminden başlayarak doğada yok olmasına kadar geçen süreci ifade eder. Satın aldığınız ürünün hangi ülkeden geldiği, ne kadar yol kat ettiği, paketlenmesinde kullanılan malzemeler gibi pek çok faktör dolaylı etkilerdendir.

Peki, karbon ayak izi nasıl ölçülür? Hesaplama yapılırken farklı metotlar kullanılsa da en basiti yakıt tüketimiyle emisyon oranını çarpmaktır. Ayrıca karbon ayak izi hesaplamasıyla ilgili web sitelerinden hesaplama yapılabilir. Örneğin; yıllık 1000 litre benzin tüketen bir araç doğaya 2.239 ton karbon salınımı yapar. Bu da doğaya yıllık 5 ağaç kadar zarar verdiği anlamına gelir. Bu hesap doğrultusunda yalnızca benzin tüketimini sınırlandırmak bile bireysel olarak değiştirebileceğiniz unsurlardan biridir.

Karbon ayak izi ölçümü, bireylerin ve toplulukların doğaya verdiği zararın görülebilmesi için son derece önemlidir. Bu ölçüm, küresel çevre sorunlarına karşı hem bireylerin hem kuruluşların sorumluluk üstlenen bir yaklaşım belirlemesini sağlayabilir. Böylelikle çevresel etkiler daha iyi anlaşılır ve bu etkiyi azaltmak için daha kararlı adımlar atılabilir. 

Sürdürülebilirlik ve Karbon Ayak İzi Arasındaki İlişki Nedir?

Sürdürülebilirlik; çevresel, ekonomik ve sosyal boyutları içeren bir kavramdır. Karbon ayak izi, bu konseptin çevresel boyutuyla yakından ilişkilidir. Çevresel boyutlarıyla değerlendirildiğinde sürdürülebilirlik, günümüzde kullanılan tüm doğal kaynakların geleceğe de aktarılabilmesini hedefler. 

Endüstriyel gelişmeler, sanayileşme, büyüyen kentler, tarım arazilerinin ve ormanlık alanların azalması dünya kaynaklarının hızla tüketilmesine neden olur. Bu da kaynakların gelecek nesillere aktarılmasının önüne geçer. İnsan neslinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi ve ekosistemin korunabilmesi için çevreyi korumak sürdürülebilirliğin en önemli şartlarındandır.

Çölleşme, su kaynaklarının azalması, biyolojik çeşitliliğin yok olması ve ozon tabakasının incelmesi gibi pek çok etken karbon ayak izinin artmasından kaynaklanır. Bu bağlamda sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi kavramlarının birlikte ele alınması, ekolojik dengeyi koruma ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseme çabalarını desteklemek bakımından kritiktir.

Karbon Ayak İzini Azaltmak İçin Hangi Bireysel Adımlar Atılabilir?

Karbon salınımını azaltmak için uygulanabilecek pek çok yöntem bulunur. Siz de "Karbon ayak izi nasıl azaltılır?" diye merak ediyorsanız yapabileceklerinizden bazıları şunlar:

  • Isınmak için doğal gaz yerine rüzgâr ya da güneş enerjisini tercih etmek ve ısı yalıtımı yaptırmak.
  • Araç kullanımının zorunlu olduğu durumlarda toplu taşımayı kullanmak. Eğer kişisel aracınızla seyahat ediyorsanız gaz/fren dengesini korumak, takip mesafesini artırarak düşük hızda ilerlemek.
  • Bireysel atık oranını mümkün olduğunca azaltmak. Ambalaj kullanımını sınırlandırarak geri dönüştürülebilir malzemelere yönelmek. 
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak ve enerji tasarruflu cihazları tercih etmek. 
  • Kısa mesafeli seyahatler için yürümek veya bisiklete binmek. Uzun seyahatler içinse uçak, tren gibi araçlar kullanmak.
  • Satın alınan ürünlerin nerede üretildiğine ve hangi malzemeden yapıldığına dikkat ederek seçici davranmak.
  • Yiyecek ve içeceklerde ithal yerine yerel ürünleri tercih etmek. 
  • Kırmızı et tüketimini en aza indirmek.

Görüldüğü gibi bireyler, yaşamsal alışkanlıklarını değiştirerek karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunabilir. Geniş topluluklar tarafından uygulandığında küçük değişimlerin büyük etkiler yaratabileceği unutulmamalıdır.

İklim Değişikliği ile Mücadelede Bireylerin Rolü

Sürdürülebilir ve çevre dostu yaşamsal alışkanlıklar belirlemek küresel iklim değişikliğiyle mücadelede büyük öneme sahiptir. Bu noktada tasarruflu ampul tercih etmekten tutun su ısıtıcılarının kullanımını sınırlandırmaya kadar birçok küçük değişim, çevresel sürdürülebilirlik anlamında önemli etkiler yaratır. 

2019 yılında yapılan karbon ayak izi ölçümlerine göre dünyada bir kişinin karbon salınım miktarı 4,8 ton olarak kaydedilmiştir. Türkiye genelinde yapılan ölçümdeyse bu miktar 4,86 ton. Bu ölçümlere bakıldığında bireylerin atacakları küçük adımlarla iklim krizi için büyük fayda sağlanacağı açıktır. 

Yalnızca kırmızı et tüketimini sınırlandırmak bile küresel boyutta bir iyileşme sağlayabilir. Besi hayvanlarından olan dana ve kuzuların sindirim sistemleri, güçlü bir sera gazı olan metan gazı üretir. Bu nedenle yoğun miktarda kırmızı et tüketmek çevreye zarar veren davranışlardan biridir.

Bunun yanı sıra tüketilen her türlü besinin nerede ve nasıl üretildiği de büyük önem arz ediyor. Örneğin orman yoğunluğunun az olduğu bir bölgede yetişen besi hayvanının doğal ortamında yetişen bir hayvana göre 12 kat daha fazla gaz emisyonuna sebep olduğu görülür. Bu nedenle doğal ortamda yetişen hayvanlardan üretilen gıdaların tüketilmesi son derece önemlidir. 

Moda dünyasındaki hızlı değişimler ve bireylerin hızlı tüketime yönlendirilmesi de karbon ayak izini artırmıştır. Tekstil ürünlerinin karbon salınımı, karbon ayak izinin %3'lük kısmını oluşturur. Bu nedenle tekstilde ithal ürünler yerine yerel ürünlerin tercih edilmesi, uzun süreli kullanım imkânı veren daha kaliteli materyallerden üretilmiş eşyaların satın alınması gerekir.

Şirketlerin Karbon Ayak İzi Yönetimi

Şirketler, karbon ayak izi ölçümlerini yaparak bu alanda çeşitli stratejiler geliştirir. Çevresel sürdürülebilirliği geliştirmek için atık yönetimlerini iyileştirmek ve enerji tüketimini sınırlandırmak bu stratejilerin başında gelir. Bunun yanı sıra ISO 14064 standardını da bir yönetim sistemi olarak belirleyebilirler.

ISO 14064 standardı, işletmelerin sera gazı salınımını ölçmeye ve iyileştirmeye yönelik hesaplama ve raporlama standardıdır. Sera gazı salınımını azaltmak ve iklim krizini engelleyebilmek için oluşturulan bu yönetim sistemi pek çok faydayı da beraberinde getirir. ISO 14064 üç maddeden oluşur:

  • ISO 14064-1 İlkeler ve Spesifikasyonlar: Bu bileşen karbon ayak izi hesaplaması, doğrulaması ve raporlamasıyla ilgilidir. Diğer yandan emisyon ölçümleri için de uygun yöntemleri belirler.
  • ISO 14064-2 Doğrulama: Karbon ayak izi hesaplama ve doğrulama yöntemlerinin doğruluğunu ve yöntemlerini inceler.
  • ISO 14064-3 Projeler İçin Azaltma: Şirketlerin sera gazı emisyonları azaltabilmek için yönelecekleri stratejileri belirleyerek proje oluşumunu destekler.

ISO 14064 Sera Gazı ve Emisyonları Yönetim Sistemi'yle şirketler, karbon ayak izi raporlarını oluşturarak çevresel faktörlerin iyileştirilmesine yönelik doğru adımları atabilirler.

Bu adımların yanı sıra dikkat edilebilecek diğer unsurlar da şu şekilde sıralanabilir:

  • Ofis ekipmanlarında enerji tasarruflu ürünler kullanmak,
  • Bireysel araç kullanımını sınırlandırmak,
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek,
  • Geri dönüşüm malzemeleri kullanmak,
  • Kâğıt tasarrufu yapmak.

Toplumsal Bilinçlenme ve Karbon Ayak İzi

Çevresel farkındalık oluşturabilmek için yapılan araştırmalar, toplumsal bilinçlenmenin iklim krizinin etkilerini büyük ölçüde azalttığını gösteriyor. 2021 yılında Birleşmiş Milletler Hükûmetler Arası İklim Değişikliği Panelinde sunulan 6. Değerlendirme Raporu'ndaki bilgiler, toplumsal olarak atılacak bilinçli adımların gezegenin sürdürülebilirliği için büyük katkı sağlayacağını gösteriyor.

İklim Değişikliğinin Fiziksel Bilim Temeli Raporu'na göre 2011-2020 yıllarındaki küresel sıcaklık 1850-1900 yıllarına kıyasla 1,1 °C artmıştır. Rapordaki 5 farklı araştırmaya göre 2050 yılına gelindiğinde yüzey sıcaklığı 1,5 °C artış gösterecek. Rapor, yaşanan iklim değişikliğinin %95 oranında insanlardan kaynaklandığını gösteriyor. Bu nedenle karbon ayak izinin azaltılması için toplumsal bilinçlenme büyük önem arz ediyor.

Bireysel olarak uygulanmaya başlanan karbon ayak izini azaltma yöntemleri kitleleri de harekete geçirerek kolektif bir eylemle iklim krizinin, hava kirliliğinin ve bilinçsiz tüketimin önüne geçebilir. Bu nedenle toplumsal bilinçlenme ancak bireylerin günlük yaşamlarındaki değişikliklerle gerçekleşebilir. 

Sosyal bilimler alanında yapılan araştırmalar, bireylerin çevrelerindeki insanların davranış kalıplarından etkilendiğini gösteriyor. Örneğin güneş enerjisi kullanımının yoğun olduğu bir semt, çevre semtleri de buna teşvik edebiliyor. 

Gelecekte Karbon Ayak İzi ile İlgili Beklentiler ve Çözüm Yolları

Dikkatle üzerinde durduğumuz gibi karbon ayak izinin azaltılabilmesi için öncelikle sera gazı emisyonlarının azaltılması gerekir. Çarpık kentleşme, hızla gelişen sanayileşme ve artan tüketimle birlikte küresel ısınmanın insan yaşamını ve doğayı olumsuz bir şekilde etkilediği açıktır. Yağışlardaki orantısızlık, sel ve kuraklık, buzulların erimesi, deniz seviyesindeki yükselmeler bu olumsuzluklardan yalnızca birkaçıdır.

Sürdürülebilirliği sağlamak ve iklim krizinin önüne geçebilmek için çeşitli çözüm yollarına başvurmak gerekir. Devletlerin, şirketlerin ve bireylerin geliştirecekleri stratejiler "Karbon ayak izi kaç olmalı?" sorusuna cevap aramalıdır. Araştırmalar gösteriyor ki ulaşım, endüstri ve tarım gibi sektörlerdeki faaliyetlerde sera gazı salınımına neden olmakta ve ekonomik ve sosyal yaşam bu salınımın neden olduğu iklim değişikliklerinden etkilenmektedir. 

Bu etkilerin azaltılabilmesi için çeşitli çözüm yolları şu şekilde sıralanabilir:

  • Çevrenin korunabilmesi için yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları birlikte hareket etmelidir.
  • Çevre politikaları oluşturulurken yönetimler halkı da bilinçlendirerek insanların doğayı koruma çalışmalarına katılmasını sağlamalıdır.
  • Atık su altyapı sistemlerinin kurulumu, bakımı ve onarımı yapılmalıdır.
  • Belediyeler evsel atık tesisleri kurmalı ve bu atıkları ile ilgili bireyleri bilgilendirmelidir.
  • Sıfır atık projeleri geliştirilmeli ve toplum bu alanda bilinçlendirilerek sıfır atık felsefesine uygun bir yaşama teşvik edilmelidir.
  • Fosil yakıt tüketimini en aza indirmek için toplu taşımaya yönelmek, kısa mesafeleri yürümek ya da bisiklete binmek tercih edilmelidir.
  • Bisiklete binmek isteyenler için bisiklet yolları, şarjlı scooter ve arabalar için şarj istasyonları kurulmalıdır.
  • Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla tarım alanları korunmalı ve ağaçlandırmaya önem verilmelidir.
  • Tıbbi atıklar ve sanayi atıkları için uygun tesisler kurulmalıdır.
  • Gıda tüketimi ve su tasarrufu gibi konularda bireylerin bilinçlenmesine destek verilmelidir.

Tüm bunların ışığında siz de hayatınızda küçük değişiklikler yaparak gezegenin geleceğini korumaya ve iklim krizinin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz. İşe tüketim tercihlerinizle başlayabilir, örneğin yatırımlarınız için tamamen dijital kanalları tercih edebilirsiniz.

Karbon ayak izi oluşturmayan ve sıfır atık yaşam stiline uygun olan Hayat Finans uygulamasını kullanabilirsiniz. Hiçbir belgeye ihtiyaç duymadan tüm işlemlerinizi gerçekleştirebilir, kâğıt israfının önüne geçebilirsiniz.

HAYAT’lı Olmanın
Tam Zamanı!

{0} numaralı hattınıza güvenlik için doğrulama kodu gönderilmiştir.
Lütfen gönderilen doğrulama kodunu saniye içinde giriniz.