Hayat Finans Mobil

Türkiye'nin İlk Dijital Bankası

Akıllı Teknolojinin İnşası: 5G Nedir, Özellikleri Nelerdir?

Akıllı Teknolojinin İnşası: 5G Nedir, Özellikleri Nelerdir?

5G Teknolojisi Nedir? Temeller ve Potansiyel Kullanımlar

5G teknolojisi, 5. nesil kablosuz hücresel ağ teknolojisini ifade eder. "5G nedir?" sorusunu biraz daha ayrıntılandırmak gerekirse temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • 5G'nin bir önceki nesli olan 4G'ye göre veri iletim hızını yaklaşık olarak 10 kat arttırdığı görülür. 5G'nin sahip olduğu veri iletim hızı, indirme ve yükleme hızlarına da doğrudan etki eder. Buna göre 5G teknolojisi laboratuvar ortamlarındaysa 7.5 Gbit/sn hızlarına erişmeyi başarırken gerçek şebekelerdeyse bu oran 4.7 Gbit/sn hızına ulaşıyor.
  • 5G teknolojisindeki gecikme hızı, önceki teknolojilere (4G/LTE) göre büyük oranda düşmüştür. Öyle ki bu hücresel ağ teknolojisi, 60 ila 120 kat arasında daha düşük gecikme süresi elde edilmesini sağlar. 
  • 5G teknolojisi enerjiyi de daha verimli kullanır. Bu sayede daha uzun pil ömrü ve sürdürülebilir kablosuz iletişim vadeder. 
  • 5G teknolojisi doğrudan internet hızını iyileştirdiğinden kullanım alışkanlıklarına da yön verdiğini/vereceğini söylemek mümkün. Bununla birlikte bu yeni nesil teknoloji, IoT (nesnelerin interneti) ağını güçlendirdiğinden otonom araçları ve VR (sanal gerçeklik) ve AR (artırılmış gerçeklik) teknolojilerini de iyileştirir.

Tüm bunlara ek olarak 5G teknolojisinin; insansız hava aracı, akıllı ev ve elektronik aygıtlar, sesli komut asistanları gibi her geçen gün hayatımızda daha çok yer bulan teknolojilere de güçlü ve hızlı bağlantı olanağı tanıması bekleniyor. Ayrıca akıllı şehirler, uzaktan sağlık hizmetleri gibi alanlar da 5G teknolojisiyle büyük değişimler yaşayacak gibi görünüyor. 

5G ve Akıllı Şehirler: Geleceğin Şehirleri İçin Yeni Bir Dönem

5G kullanan ülkelerde kentler de yeni bir tasarımla akıllı şehirlere dönüşüyor. Bu çerçevede 5G teknolojisinin etkisiyle akıllı şehirler ortaya çıkıyor. Akıllı şehirler genel olarak kamu gereksinimlerinin günümüz ihtiyaçlarına yönelik yeniden şekillenmesi manasına gelir. Buna göre veri, teknoloji ve iletişimden faydalanarak bireylerin hayat standartlarının yükseltilmesi hedeflenir.

Bir kentin akıllı şehir olarak anılması için Avrupa Parlamentosu'na göre aşağıdaki 6 maddeden en az birine yönelik girişimde bulunması gerekiyor. 

  • Akıllı yönetim,
  • Akıllı yaşam,
  • Akıllı ekonomi,
  • Akıllı ulaşım,
  • Akıllı çevre,
  • Akıllı insanlar.

Akıllı şehir konsepti, yukarıda yer alan başlıkların çatısı altında; vatandaş, kamu kurumları ve özel sektörü de içine alarak bir tür ortaklık öngörüyor. Bu konsept 5G teknolojisiyle boyutlansa da aslında temelini veriye dayandırıyor. Bu veri başta 5G özellikli telefonlar olmak üzere akıllı ev veya ofis, aydınlatma ve benzeri yerlerden toplanıyor. Toplanan veri akıllı şehrin dizaynı için kullanılıyor.

Akıllı şehirlerin verilerden nasıl yararlandığını bir örnekle açıklayalım: Akıllı trafik ışıklarından alınan veri, ışıkların yanma sıklığına dair bir kaynak oluşturur. Bu sayede ışıkların yanma süresi daha dinamik bir biçimde ayarlanabilir. Ayrıca özel durumlarda (itfaiye, ambulans geçişi) ışıkların otomatik olarak yeşile dönmesi öngörülebiliyor. 

Akıllı şehir konseptinin temelinde yatan amaç veri analizi sayesinde zamanı, enerjiyi, suyu ve atıkları kontrol edebilmek. Böylelikle tasarruf sağlayarak sürdürebilir bir yaşam sunmak. Bu konseptte doğrudan hayata dokunan uygulamalar ve yaşam noktalarıysa şu şekilde: 

  • Temiz enerji ve aydınlatma,
  • Akıllı çöp toplama sistemleri,
  • Topluma taşıma ve otomobil paylaşım uygulamaları,
  • Dijital kiosklar,
  • Kentin mobil uygulamaları,
  • Ücretsiz Wi-Fi alanları,
  • Akıllı parklar.

Bu politikaları uygulayarak akıllı şehir statüsüne yükselen kentler arasındaysa Londra, Singapur ve Seul ilk sıralarda yer alıyor. Dünyanın en akıllı şehri olmayı başaran bu kentleri de New York ve Helsinki takip ediyor. 

Akıllı şehirlerin veriden yararlanarak hayata geçmesindeyse 5G uyumlu telefonlar büyük bir öneme sahip. Bu sayede bireyler de akıllı şehirlere entegre olabiliyor. Peki, bu durumda 5G olmayan telefonlar ne olacak? Böyle bir entegrasyonun gitgide yaygınlaşmasıyla birlikte 5G teknolojisini desteklemeyen cihazların kullanım oranının düşeceğini öngörebiliriz.

Ülkemizdeki kentlerin de bu niteliklere kavuşması gündelik hayatımızı değiştirecekmiş gibi görünüyor. Elbette bu bekleyiş "Türkiye'ye 5G ne zaman gelecek?" sorusunu da beraberinde getiriyor. İlgili bakanlık, bu geçişin 2024 yılında gerçekleşeceğini duyurmuştu. 

5G ve Endüstri 4.0: Üretimde Dijital Dönüşüm

5G teknolojisinin aktif biçimde varlık göstereceği alanlardan biri de akıllı fabrikalardır. Beşinci nesil kablosuz teknolojisinin üretim sahalarını daha üretken ve esnek bir yapıya kavuşturması bekleniyor. 

"5G teknolojisi nedir?" sorusuna bir de üretim açısından  baktığımızda karşımıza çıkan ilk yanıt kablosuz kontrolün artık mümkün olması. 

Endüstriye bu olanağı kazandıran 5G; kontrol ve klima sistemlerinden otomatik raf sistemlerine, üretim robotlarından programlamaya kadar birçok alanı bu özgürlüğe kavuşturabiliyor. 

5G teknolojisi, kontrol mekanizmasını kablosuz hâle getirmenin yanı sıra tesislere hız da kazandırıyor. Benzer bir kazanım bant genişliği için de söz konusu. Siemens’in Kablosuz Endüstriyel İletişim için Ürün Yönetimi Başkanı Sander Rotmensen, 5G teknolojisini bu anlamda çok büyük bir fırsat olarak görüyor.

Sander Rotmensen, bu görüşünü şu şekilde gerekçelendiriyor: “Depo ve fabrika salonları, üretim teslimat rampaları veya yedek parça alanı gibi noktalar arasında üretim programına uygun hareket ederek ileri-geri çalışan bir sistem hayal edin. İşte bu hayal 5G ile gerçek olacak.”

Sander Rotmensen'in ortaya koyduğu bu görüşle beraber 5G teknolojisi, sektör ayrımı olmaksızın son derece dikkat çekici bir noktaya yerleşiyor. Bunun bir diğer gerekçesiyse hızlı veri iletimi sayesinde anlık müdahalelere fırsat tanıması. 

Bu detay, bir örnekle açıklanabilir. Sözgelimi kameralar üretim bandında yabancı bir cisim saptadığında robotların o bandı hemen durdurmasına izin verilebilecek. Böylelikle üretim kalitesinin yükselmesine, robotlar ve insanlar arasındaki etkileşimin de yeni bir aşamasına şahitlik edebiliriz.

Öte yandan dijitalleşme ve endüstri ortaklığı otomasyonu doğurarak hayatımızda her geçen gün daha büyük bir alan kaplıyor. Verinin, otomasyon için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu göz önünde bulundurursak 5G teknolojisinin bu anlamda da önemini görebiliriz. 

5G'nin haberleşme ve veri akışında sağladığı hız, yaşanması muhtemel sorunlara güçlü çözüm getiriyor. Aynı zamanda otomasyon alanında en çok hatayla karşılaşılan alanlardan biri de kablolama süreci. 5G'nin kablosuz veri aktarımı sayesinde bu kapsamdaki sorunlarla vedalaşmak mümkün olabilecek.

5G ve Güvenlik

5G teknolojisi siber güvenlikle ilgili çeşitli fonksiyonlar içeriyor. Bu fonksiyonların bir önceki nesil olan 4G LTE mimarisine göre farklılıklar taşıdığını ve bu bağlamda 4G'den ayrıldığını söylemek mümkün. 

4G mimarisi çekirdek şebekeler arasında bir haberleşme kullanırken 5G mimarisiyse cloud (bulut) sistemini kullanıyor. Böylelikle fonksiyonlar fiziksel değil, sanal ve servis tabanlı bir yapıya kavuşuyor. Siber güvenlik fonksiyonları da bu dağınık yapıdaki fonksiyonların içerisinde konumlanıyor.

 5G mimarisinin kullandığı bu dağınık yapı her protokolün ve her uygulamanın farklı güvenlik yapıları kullanmasının önünü açar. Aynı zamanda bu güvenlik yapıları da uçtan uca daha dinamik bir biçimde taşınabilir. 

5G mimarisinin güvenlik zafiyetleri verebileceği ve birtakım risklerle de karşılaşabileceği öngörülüyor. Bunun temel nedeniyse gündelik hayatta kullandığımız akıllı cihazlardan endüstri sahnesinde yer alan aygıtlara, robotlardan otonom araçlara kadar sayısız ürünün 5G şebekesine bağlanması. Farklı tip ve farklı ölçekteki bu aygıtların 5G şebekesine bağlanması daha fazla dikkat ve daha titiz bir yönetim gerektirebilir. Aksi durumda önemli güvenlik sorunları yaşanabilir. 

5G'de meydana gelebilecek diğer olası güvenlik sorunuysa bant genişliğinden kaynaklanabilir. 5G'nin hız ve verimlilik kazanmak adına kullandığı geniş bant, denetimi zorlaştırır. Bu da güvenlik sorunlarına davetiye çıkaracak başka bir neden olarak görülebilir. Tüm bunların dışında çok sayıdaki IoT cihazın siber güvenlik önlemleri olmadan üretilmesi de ciddi bir güvenlik riskini beraberinde getirir. 

5G'nin Çevresel Etkileri: Sürdürülebilirlik Açısından Bir Bakış

5G teknolojisinde yüksek frekanslı veri iletimi sağlayan ekipmanlar kullanılır. Bu nedenle baz istasyonlarının ve veri merkezlerinin enerji tüketimi artabilir. Öte yandan daha verimli bir çalışma sistemi sunduğundan enerji tasarrufuna da katkı sağlar. 

5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla bu teknolojiye sahip olmayan pek çok elektronik cihaz birer atığa dönüşmeye mahkûm. Bu noktada çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için elektronik atıkların en iyi şekilde değerlendirilmesi önem taşıyor. 

Beşinci nesil hücresel ağ teknolojisi, güncelleme konusunda geçmiş teknolojilere kıyasla çok daha başarılı. Bu da cihazların uzun yıllar boyunca kullanılabileceği anlamına gelir. Bu sayede kaynak tüketimini azaltır ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sunar.

Sonuç olarak 5G teknolojisi, akıllı şehirlerin inşasına zemin hazırlayarak yaşam kalitesini, enerji verimliğini ve kamu güvenliğini tahsis eden bir unsura dönüşebilir. Akıllı şehirlerin çok yakın bir gelecekte giderek artacağı bu dünyada hem dijitalleşmeye ayak uydurmak hem sürdürülebilirliğe katkı sunmak son derece önemli hâle geliyor.

Siz de yaşamsal alışkanlıklarınızı dijital çağa uygun hâle getirmek isterseniz dijital bankacılık gibi uygulamalar kullanabilirsiniz. Türkiye'nin ilk dijital bankası olan Hayat Finans'la tanışmak için hemen mobil uygulamayı indirebilirsiniz. 

HAYAT’lı Olmanın
Tam Zamanı!

{0} numaralı hattınıza güvenlik için doğrulama kodu gönderilmiştir.
Lütfen gönderilen doğrulama kodunu saniye içinde giriniz.